GT ACADEMY AVRUPA 2011 SEZON ÖZETİ

tweet

2011 yılında, 10 Avrupa ülkesinden gelen 90,000’den fazla kişi Gran Turismo®5 PlayStation®3 oyunu ile birlikte, GT Academy bünyesine, online zamana karşı yarışarak katılma şansına erişti. Mayıs’ta gerçekleştirilen, Brands Hatch, Circuit Paul Ricard ve Barcelona Motorshow gibi altı farklı bölgede final etapları içeren bu yarış, en hızlı oyuncuları, toplama göre 12 kişi kalıncaya dek eledi:

12 olağanüstü hızlı oyuncu arasındaki nihai sınav bir hafta boyunca sürdü ve 10 Temmuz 2011’de, bir ikon haline gelmiş, Fransız Le Mans 24 Hours ile başladı. Birbiriyle tamamen aynı Nissan 370Z otomobillerin içinde, Le Mans’ın ünlü Sürücü Geçidi’nde yer almak üzere davet edilen oyuncuları, 200,000 yarışsever alkışladı.

Finalistlere Signatech Nissan garajını gezme ve GT Academy 2008 şampiyonu; ayrıca Le Mans 24’te ilk defa yarışacak Lucas Ordoñez ile tanışma imkanı sunuldu. Bu da akıllara GT Academy’yi kazanmanın, hayatları sonsuza dek değiştirip, yarış hayallerini gerçekleştirecek gücü olduğunu yeniden ortaya koydu.

Yarışmacıların, Alan Prost pistinde zorlu bir kart dayanıklılık yarışında yer almalarıyla rekabet Le Mans bünyesinde tam anlamıyla başlamış oldu. Meşhur pistin üzerinde güneş batarken, kart heyecanından sadece metrelerce uzakta, Nissan’ın katkılarıyla geliştirilmiş LMP2 prototip araçları kıyasıya yarışıyor, Team France’tan Bastien ve Thibault’un ilk GT Academy galibiyetlerini kendi anavatanlarında almalarını sağlıyordu.

Pazar günü geldiğinde 12 yarışmacı, Le Mans’tan, Silverstone’daki Race Camp’a gitti ve burada Nissan 370Z’nin direksiyon hissiyatına alışmaları için zaman tanındı. Silverstone’a vardıktan sonra, Baş Yargıç Eddie Irvine, Sürüş Yetkilisi Rob Barff ve kendi Race Camp danışmanlarıyla tanışan yarışmacılar, Stowe Circuit pit binasında, askeri koğuşları andıran yatakhanelerine geçtiler – muhtemelen yarış sporlarının ihtişamı göz önüne alındığında, bunu pek beklemiyorlardı. Bu sürede, Lucas –sadece üç senedir yarışmakta olan bir sürücü için etkileyici bir şekilde- Fransa Le Mans 24, 2. Sınıf yarışında üçüncü sıraya yerleşiyordu.

Race Camp oldukça zorluydu. Bir sabah, deniz piyadelerinin haykırışlarıyla erkenden kaldırılan yarışmacılar, uzak bir ağaçlık bölgeye götürülüp, duman bombaları eşliğinde otobüsten sürüklendiler. Ardından askeri tarzda bir eğitime katlanmaları gerekti – bu o kadar çetin bir etkinlikti ki üç yarışmacı yarıda bırakmak zorunda kaldı. Profesyonel bir yarışçı olmak zordur (tabii genellikle silahlı deniz piyadeleriyle uğraşmak zorunda kalmazlar!) ve bu etkinliğin amacı da yarışmacıları konfor hissinden uzaklaştırıp, hedeflerine ulaşmak adına göstermeleri gereken çabayı hatırlamalarıydı.

Tabii sürüş mücadeleleri de yaşandı; yarış tekniklerinin çalışıldığı ve ARDS (temel yarış lisansı) sınavlarının yapılması da cabası. GT Academy için özel hazırlanan mücadelelerde, pistte sürüş, kafa kafaya sürat yarışları ve ileri araç kontrol etkinlikleri bulunmaktaydı. Fiziksel yeterlikler, yarışmacıların özel iplerle bir Nissan 370Z’yi çekip birkaç tur sürdükten sonra, bisikletler ve koşuyla devam eden bir ‘triatlon’ vasıtasıyla sınandı. Bu mücadele Federico Pinna’ya fazla geldi. İtalyan yarışmacı, Race Camp’ta geçen yorucu beş günün sonunda, yarışmadan çekildi.

Tecrübeli eğitmen ve sürüş danışmanlarıyla yoğun fikir alışverişinin ardından, Eddie Irvine ve Rob Barff şu altı finalisti, GT Academy’nin final gününe kabul etmeyi seçti: Danilo Bordino (ITA), Thomas Arends (HOL), Thibault Lacombe (FRA), Sascha Meyenborg (ALM), Jann Mardenborough (ING) ve Carlos Murillo (İSP). Gerçek bir GT4 yarış arabasının denenmesi sırasında, Sascha ve Thomas’ın elenmeleri, bu sayıyı dörde düşürdü.

Son dörtlü – Jann, Danilo, Carlos ve Thibault – Silverstone National Circuit’te, GT Academy’ye özel kırmızı beyaz Nissan 370Z’ler ile 20 dakikalık bir yarış için sıralandı. Jann bayrak pozisyonundan iyi bir çıkış yaptı; ama Thibault yakın takipteydi. Iskalanan bir devir, Fransız yarışçının cesur bir hareketle virajı dışarıdan alarak öne geçmesini sağladı. Fakat Jann tırnaklarıyla kazıdığı yarışta tekrar öne geçmeyi başardı. Ardından hızlı ve tutarlı bir biçimde ardı ardına sıraladığı başarılı turlarla, sekiz saniye önde damalı bayrağa ulaştı.

Çıkışı ve kazandığı zafer, 19 yaşındaki Cardiff’li Jann Mardenborough’un, GT Academy 2011 Şampiyonu olduğuna dair hiçbir şüphe bırakmadı. Thibault, Carlos ve Danilo, hem bu yarışta hem de toplamda Jann’ın arkasında, bu sırada yer aldılar..

Oldukça sevinçli görünen Jann, “Şu an titriyorum, kendimden geçmiş durumdayım,” dedi. “Bu yarışma hayatımı büyük ölçüde değiştirecek. Yeni Lewis Hamilton olabilir miyim bilemem; ama bir sonraki Lucas Ordoñez olmak harika bir başlangıç olurdu.”

Sonrasında Jann, GT Academy’nin kapsamlı Sürücü Geliştirme Programı’na katıldı; bu programdan sonra, Ocak 2012’de, Dubai 24 Hour yarışında, tümü oyunculardan oluşan yenilikçi bir takımla yer alan Jann, Nissan 370Z GT4 aracıyla yarıştı ve yarışı podyumda tamamladı.

Jann’ın yarış kariyerine gelince; bu sadece bir başlangıçtı. Profesyonel bir yarışçı olarak, British GT Championship’i kazanmaya olağanüstü derecede yaklaştı. Jann, öğrenme ivmesini olağanüsstü düzeye çıkararak tek koltuklu, mücadelenin yoğun olduğu 2013 FIA European Formula 3 Championship’e katıldı. F3’te yarışmak, onu Le Mans’ta Nissan katkılı LMP2 aracıyla hazır bulunmaya götürdü. Haziran 2011’de GT Academy’yi kazanmak ve 2013’te Le Mans’ta yarışmak Gran Turismo® oyuncusu olmaktan Le Mans’a bir GT Academy sürücüsü olarak uzanmanın, bu güne kadarki en kısa yolu oldu.